Mantık Kurallarına Aykırı Oldukları İçin İzleyenlerin Sinirlerini Alt Üst Eden 22 Film Klişesi

1. “Seksi bir bayana gözlük takıp sonra güzel, cömert bir adam onunla güya hayır işi yapar üzere bir arada olmaya karar verene kadar her karakterin veba üzere kaçındığı, bir arada olunamaz bayan olarak tasvir etmeleri çok komik.”

2. “Büyük bir sır olduğunda, ana kahraman dışında herkes bunu bilir ve kimse ona bir şey söylemez.”

3. “Aşık olan çapkın erkek! Bilirsiniz, kronik bayan avcıları ya da tipik kurnaz çocuklar. Sonra bir gün hayatının aşkı olduğunu düşündüğü bayanla karşılaşır ve kısa bir mühlet sonra hayat stilini sorgulamaya başlar.”

4. “Bir adamın gözlüklerini çıkardığı ve çabucak inanılmaz derecede havalı hale geldiği sahneler de hayli rahatsız edici. Ekseriyetle aynanın önünde çekilir bu sahneler ve sonra sinemanın devamında asla gözlükleri takmaz. Lensleri, üstün güçleri ve gözlükleri olmadan nasıl görüyor etrafını ya da en başında neden gözlük takıyordu?”

5. “Her vakit çocukları için vakti olmayan bir baba vardır. Sinemanın bir noktasında, oğlunun yahut kızının oyun/dans gösterisine katılması gerekir ve elbette kaçırır.”

6. “Annelerin tıpkı Fransız bir şef tarafından hazırlanmış üzere 20 farklı tabakla ihtişamlı bir softa hazırlamasından nefret ediyorum. Zira aile masada oturuyor, bir kaşık yiyor, kalkıyor ve meskenden çıkıyor ya da hiç masada oturmuyor bile.”

7. “Arabadan kaçan bireylerin direkt olarak otomobilin önüne hakikat kaçması! Farklı bir formda orta yollara, binalara yahut öbür yerlere kaçmayı hiç denemiyorlar.”

8. “Hemen çabucak her vakit birileri otomobil sürerken pencereleri açar ve sonrasında otomobilden inerken o pencereleri asla kapatmaz.”

9. “Nedenini bilmiyorum ancak otomobil koltuk başlıklarıyla ilgili bir sorun var galiba. Otomobil içinde bir sahne çekileceği vakit çıkarıyorlar bu başlıkları.”

10. “Bütün facia sinemalarında erkeklerin saçı başı dağınık, kıyafetleri kirli ve perişan haldeyken; bayan ana karakterlerin beyaz kıyafetlerle, şahane bir cilt ve saçla olması.”

11. “Hackerlar o kadar akıllı ki, bilgisayarlarında mouse falan kullanmıyorlar. Yalnızca birkaç tuşla uzaylıların teknolojik sistemlerini bile darmaduman edebiliyorlar. Ama sinemadaki makus karakterler kendilerini kovaladığında çabucak merdivenlerden koşarak, balkondan aşağı atlıyorlar!”

12. “Kötü karakterin peşinde olan kahraman sinemada yüzlerce muhafazayı öldürür. Lakin makus karakteri öldürmeye gelince, canını bağışlar ve “Eğer seni öldürürsem ben de senin üzere olacağım.” der.”

13. “Bütün potansiyel berbat karakterler yıllar boyunca kapüşonlu giydiler. Sinemaları izlerken dikkat edin. Şayet bir karakter daima kapüşonlu giyiyorsa altından âlâ bir şey çıkmıyor.”

14. “Filmlerdeki müzik sahnelerine dikkat edildiğinde nüans farklılıkları ve el hareketleri nedeniyle oyuncunun sahiden o enstrümanı çalmadığı anlaşılabiliyor. Bari en azından nasıl görünmeleri gerektiğine çalışsalar.”

15. “Neden 18 yaşındaki öğrenciyi canlandıran oyuncular genelde 30 yaşında oluyor?”

16. “Depremler oluyor, binalar yıkılıyor lakin ana karakterler orada durup ilgileri hakkında konuşuyorlar. Kim kimi aldatmış, kimin kardeşi kimin sevgilisi…”

17. “Herkesin eğitimli bir köpeği oluyor. Kimsenin köpeği yatağa zıplamıyor, kapıya koşmuyor, konutun içinde ortalığı birbirine katmıyor. Sinemalarda ve televizyon dizilerindeki herkesin şirin, yeterli huylu, eğitimli, sadece ufacık meselelere neden olan köpekleri oluyor.”

18. “Dişler! İmkansız derecede beyaz, eksiksiz dişler hem de! Sinemada bir karakterin evsiz olduğunu ve bütün hayatı boyunca meczuplar üzere bir şeylerle çaba ettiğini görseniz de dişleri epey beyazdır.”

19. “Kötü karakterin peşinde sağa sola zıplayan karakterlerin bile üstü başı, kadro elbisesi, tişörtü tertemiz ve sistemli duruyor. Ben 20 dakika masa başında otursam tişörtüm darmadağın oluyor.”

20. “Zombiler yardımcı karakterleri ısırdığı vakit anında dönüşüyorlar. Ama ana karakteri ısırdıklarında bütün sinema boyunca tedavi aranıyor ve tedavi de ekseriyetle incecik, kolay kolay kırılabilen bir camın içinde bulunuyor.”

21. “Korku sinemalarındaki, elinde bir mum yahut fenerle uzun yıllardır açılmamış bodrum kattan gelen sesi denetim etmeye indikleri klasik sahneden nefret ediyorum.”

22. “Cep telefonları acil durumlarda asla çalışmazlar. Bir biçimde kaybolurlar, kırılırlar, çalınırlar yahut kapsama alanının dışında olurlar.”

Bunlar da ilginizi çekebilir: