Film İzlerken Müzik Zevkine de Doymak İsteyenler İçin Tüm Zamanların En İyi 27 Müzikali

IMDb: 8,3

Singin'in the Rain'de Don Lockwood, kendi yeteneklerini günden güne bileyerek geldiği bu son noktada, nihayet beyaz perdenin en çok aranan ve en çok parıldayan yıldızlarından biri haline gelmiştir. Ulaştığı noktada yeri sağlam olan bu ünlü şahsiyetin inancını kıracak kişi ise aktörleri birer birer reddedecek olan Kathy Selden olacaktır. Don, kendisine yapılanların üstesinden gelir gelmez Kathy’ye aşık olacaktır. Fakat öte yandan da seksi ve bencil Lina Lamont, Don’u kendisi için istemektedir.

IMDb: 8,0

Maria öylesine hayat dolu ve coşkulu bir genç bayandır ki manastır hayatı aslında hiç de onun ruhuna hitap etmemektedir. En sevdiği şey dağlara çıkıp müzik söylemektir. Bu yüzden de genelde birçok dersi kaçırır. Bu duruma bir deva arayan Baş Rahibe Peggy, sorumluluk alması için Maria'yı bakıcı olarak karısını yeni kaybetmiş, 7 çocuklu Kaptan Von Trapp'ın yanına gönderir. Kaptan Trapp'ın çocuklarının haylazlığı yüzünden bütün bakıcılar bir mühlet sonra işi bırakmaktadırlar. Maria ise iyimserliği ve sevecenliğiyle hem kaptanın itimadını hem de çocukların sevgisini kazanacaktır. En yeterli direktör ve sinema dahil 5 kısımda Oscar mükafatı kazanan Maria von Trapp’in otobiyografik romanından uyarlanmış müzikalin sinema versiyonu klasikleşmiş bir yapıttır.

IMDb: 8,0

La La Land, yolları kesişen iki insanın öyküsünü anlatıyor. Hayatlarında istikamet bulmaya çalışan iki tutkulu insan Sebastian ve Mia'nın yolları, Los Angeles'ta trafiğin sıkışık olduğu bir gün kesişir. Her ikisi de sanat tutkunu olan bu iki insan, hayallerini gerçekleştirme yolunda düşe kalka ilerlemektedir. 

Sebastian klasik cazın kolonlardan yükseldiği bir kulüp açma hayalinde, Mia ise kafesinde çalıştığı sinema platosunda kendine uygun tüm oyunculuk seçmelerine katılarak bir rol kapma telaşındadır. Bu iki insanın kalpleri birbiri için atmaya başladığında ortaya çıkan görüntüyü hayat koşulları bozacak, onları yavaş yavaş hayallerinden uzaklaştırmaya başlayacaktır.

IMDb: 8,0

Bohemian Rhapsody, Queen kümesine, müziklerine, klişelere meydan okuyan ve kuralları yıkarak dünyanın en sevilen sanatkarlarından biri haline gelen ikonik solistlerine bir hürmet duruşu niteliği taşıyor. Sinema, simgeleşmiş müzikleri ve devrimci sesiyle kümenin yükselişine, Mercury'nin ömür üslubunun denetimden çıkması ile çıkan iç çatışmaya ve ömrünü tehdit eden hastalığına karşın Mercury'nin rock müzik tarihinin en büyük performanslarından birinde kümeye liderlik ettiği Live Aid konserinin arifesinde muzaffer birleşme sürecine yayılıyor. Bu süreçte de, her vakit bir aile üzere olan ve günümüzde dışlanmışlara, hayalperestlere ve müzikseverlere ilham vermeye devam eden bir kümenin mirasını süslüyor

IMDb: 8,0

Oz Büyücüsü, Dorothy Gale'in maceralarını bahis ediyor. Kansas’ta kendi halinde bir çiftlikte hayatını sürdüren Dorothy Gale, yaşadığı hayattan memnundur. Bir gün koskoca bir konutu beraberinde sürükleyecek bir hortum çiftliği vurur. Dorothy ve Toto, uyandıklarında kendilerini epeyce tuhaf, peri masalından çıkma bir köyün içerisinde bulurlar. Bu esnada ölen lanetli doğu cadısının intikamını almak isteyen lanetli batı cadısı Dorothy’nin peşine düşer. Düzgün cadı Glinda ise Dorothy’yi korur ve ona Oz Büyücüsü’nden yardım almasını tavsiye eder. Dorothy, beklenmedik bir seyahate çıkmak durumundadır. Sinema tarihinin en değerli fantastik yapıtlarından biri olarak kabul edilen The Wizard of Oz’un direktör koltuğunda ünlü direktör Victor Fleming oturuyor.

IMDb: 7,8

Filmin kahramanı Eliza Doolittle, sokakta çiçekçilik yapan ve son derece küfürlü konuşan bir karakterdir. Bir gece Prof Higgins, bir opera çıkışında kendisini görür. Eliza yalnızca argo konuşan biri değil tıpkı vakitte son derece hırçın ve kaba hallere da sahip biridir. Higgins ve arkadaşı Albay Pickering lisan bilimcidirler ve bu bayan üzerine bahse girerler. Eliza profesörün meskeninde kalacak ve diksiyon kursları alacaktır. Higgins, genç kızı büsbütün yola getireceğine ve Eliza’nın bir mühlet sonra gerçek bir hanımefendiye dönüşeceğine emindir. Bu iş karşılığında para alacağı için Eliza olayı kabul eder. Higgins acımasızdır. Eliza kısa müddette ilerleme göstermekle kalmaz, gönülleri fethetmeye de başlar. Vakti geldiğinde de birinci imtihanını vermesi gerekecektir.

IMDb: 7,8

Banks ailesi dadılarının işten ayrılmasının akabinde çocukları Jane ve Michael ile ilgilenecek yeni bir dadı bulmanın telaşındadır. Bir müddet sonra karşılaştıkları Mary Poppins isimli dadı, görünüşünün bilakis sürprizlerle dolu bir bayandır. Misyonu kabul eden Mary Poppins kısa mühlet sonra tüm gerçeküstü yeteneklerini sergilemeye başlar. Sihirli güçlere sahip olan Mary Poppins sihirli şemsiyesini kullanarak uçabilmektedir. Muhteşem dadı bu yolla çocukları da mucizevi seyahatlere çıkarmaktadır. Onları farklı maceralara sürükleyen dadının tek koşulu bu büyülü seyahatlerden ailelerine bahsetmemeleridir.

IMDb: 7,8

1930’ların Berlin’i, politik, toplumsal ve ekonomik manada büyük bir karışıklığın içindedir. Beşerler işsizlikten sokaklara dökülmüş, iktisat büsbütün hasara uğramış ve Nazi’lerin yükselişi yavaş yavaş birinci izlerini göstermeye başlamıştır.

Kit-Kat isimli müzik ve dans kulübünde çalışan Sally Bowles’in de hayatı, tıpkı Almanya’nın genel atmosferi üzere bir karışıklık içindedir. Özel hayatının kaosu yanında, süratle iktidara yürüyen Nazi’lerin tacizleri de dayanılmaz boyutlardadır. Almanya’nın yalnızca politik değil, günlük toplumsal ömründe da kendini gösteren çok radikalleşme eğilimlerini başarılı bir formda anlatan Cabaret, Bob Fosse’un kıymetli sinemalarından biri.

IMDb: 7,8

Dünyanın en tanınan ve en çok satış yapan çikolata fabrikasının iş yerinden dışarı adımını atmayan garip sahibi Willy Wonka, günün birinde kapılarını kimseye açmadığı fabrikasını 5 çocuğa gezdirme kararı alır. Ailesi çok yoksul olan Charlie’nin talihi yüzüne güler ve çok istediği çikolata fabrikasını görmeye hak kazanan 5 çocuktan biri olur. Sanki Willy Wonka’nın gizemli ve büyüleyici dünyasına adım attığında da o kadar şanslı olup çocuklar ortasından sıyrılıp birinciliği kapabilecek midir?

IMDb: 7,6

19. yüzyıl Fransası'nda geçen sinema, yıkılan hayaller, kalp kırıklıkları, tutkular ve fedakarlıklar üzerine şurası. Jean Valjean olarak bilinen 24601 nolu mahkum, hapishaneden salınır. Kendisine yeni bir hayat kurmak ister ancak müfettiş Javert'in gölgesi onu hep takip etmektedir. Jean Valjean Fantine'in kızı Cosette ile ilgilenmeyi kabul ettikten sonra ikisinin hayatı da büsbütün değişecektir. Fransız Devrimi'nin arifesinde geçen kıssa ihtilalin her iki tarafının da yüzünü gözler önüne serer. Ünlü müellif Victor Hugo'nun birebir isimli ünlü edebiyat klasiğinden uyarlanan Les Miserables (Sefiller), Jean Valjean'ın ölümsüz öyküsünü sinemaya taşıyor.

IMDb: 7,6

12 yaşında askerlere atıştırmalık ve kiraz reçeli satarak ticarete atılan doğuştan iş adamı P.T. Barnum, 1841 yılında dünyanın daha evvel duymadığı bir hayalle yola çıkar; dünyanın en harika gösterisini sunmak. Eşinin de dayanağıyla tarihin birinci sirkini kurmak için işe başlayan Barnum, dünyanın farklı yerlerinde, anomalileri ile yaşamak zorunda kalan bireyleri, genç yetenekleri ve azimli girişimcileri toplar. Tarihin birinci sirki, İngiliz hükümdarı Kraliçe Victoria'nın bile izlemeye geldiği bir Avrupa turnesine uzanacak ve dünyanın show dünyası anlayışını kökünden değiştirecektir.

IMDb: 7,6

Bir şair olan Christian, sık sık ziyaret ettiği bir gece kulübü olan Moulin Rouge'daki dansçılardan bir adedine delicesine aşık olur. Lakin ortada büyük bir sorun vardır. Çünkü epey kıskanç bir karakter yapısına sahip olan bir Dük de, tıpkı kıza sırılsıklam aşıktır. Artık ortada müzikal tonlara çalan ve başlamak üzere olan bir düello vardır. Aşikâr olan şudur ki, yeterli olabilen kazanacaktır.

IMDb: 7,5

Müzikal tipindeki sinemalarda standartları belirleyen kült sinemalardan biri olan Batı Yakasının Kıssası, unutulmaz müziklere, başarılı koreografilere ve Romeo ile Juliet'in trajedisine sahip bir sinema. Birbirine düşman iki sokak çetesi olan Köpekbalıkları ve Jetler'e mensup bir genç kız ile bir genç erkeğin aşkını ve kavuşamama öykülerini anlatan sinema, çağdaş bir Romeo ve Juliet uyarlamasını müzikal çeşide sokuyor.

IMDb: 7,4

Hayallerini New York’ta gerçekleştirmek isteyen sevgilisinden ayrılmasıyla Gretta'nın iniş çıkışlarla dolu hayatı da değişir. Burada bir başına kalan Gretta, baht yapıtı tanıştığı bir üretimci sayesinde yazgısına meydan okuyacaktır.

IMDb: 7,3

Rocketman, müzik dalının en kıymetli isimlerinden olan ve ölümsüz modüllere imza atan Elton John'un Royal Müzik Akademisi'nden bir dahi olarak çıkıp süperstarlık basamaklarını tırmanması ve kelam muharriri Bernie Taupin ile olan işbirliği sürecini bahis alıyor. Dexter Fletcher'ın direktör koltuğunda oturduğu sinemanın başrolünü “Kingsman” serisiyle tanınan genç oyuncu Taron Egerton üstleniyor. Sinemada Bernie Taupin'i BAFTA ödüllü Jamie Bell canlandırırken, Elton John'un sevgilisi ve menajeri John Reid rolünde ise Game of Thrones'un merhum Robb Stark'ı Richard Madden bulunuyor. Elton John'un annesine ise “Jurassic World” serisiyle çıkış yakalayan Bryce Dallas Howard hayat veriyor.

IMDb: 7,3

Sweeney Todd İngiltere'de berberlik yaparak ömrünü sürdüren, çok hoş bir eşi olan, hayata umutla bakan bir adamdır. Ama kasabanın önde gelenlerinden birinin hoş eşinde gözü vardır. Yersiz bir suçlama ile mahpusa atılır ve akabinde sürgüne gönderilir. Hayatı darmadağın olan Sweeney Todd kurtulup geri dönmek ve intikam almak için yemin eder. Yıllar sonra geri geldiğinde her şey çok değişmiştir ancak onu anılar içerisinde sabırla bekleyen biri vardır: Bayan Lovett. Şeytan Berber Bayan Lovett'ın da yardımıyla hatalıyı bulana kadar acımasız bir cellada dönüşecektir; bu ortada kasabayı birbirinden hoş kek ve çörek kokuları kaplarken şüphelenmek kimsenin aklına gelmeyecektir…

IMDb: 7,3

Film, bir opera hayaletinin French Opera House’daki oyuncuları ve koro müzikçisi olan ve özel olarak çalıştırılan Christine’i tehdit etmesi ile başlıyor. Hayalet, baş sopranoyu nihayet delirtir ve kaçmasına neden olur. Fakat bir geceliğine onun yerini alan Christine sayesinde gösteri, gala gecesinde çok beğenilince kaçan yıldız, rolünü geri ister. Bu sırada Christine’in çocukluğundan beri ona tutkun olan Raoul, tuhaf olaylar olurken bu durumu fırsat bilmek isteği ile Christine’in yanında olmaya çalışır.

IMDb: 7,2

Danny ve Sandy, hayatlarına damga vuran bir yaz aşkı yaşamışlardır. Lakin artık yaz bitmiştir ve ikili ayrılıp okullarına dönmek zorundadırlar. Danny, okuldaki birinci gününde evvelce de mensubu olduğu bir deri ceketli çetenin başına döner. Artık daima olarak yazın geçirdiği hoş günlerinden bahsetmektedir. Lakin bilmediği bir şey vardır. Bu da Sandy'nin tıpkı kümeye kaydolmuş olmasıdır. İşin berbatı ikili birbirine düşman iki kümenin mensubudurlar.

IMDb: 7,2

Beca Barden üniversitesinde birinci sınıf öğrencisidir. The Bellas ismi verilen okulunun yalnızca bayanlardan oluşan müzik gurubuna katılmak için ikna edilir. Daima birlikte gerekli enerjiyi de kendilerine enjekte ettikten sonra küme okulun erkek gurubuyla amansız bir rekabete girer. İşte bu amansız rekabet esnasında yaşananları husus alıyor sinema. Yönetmenliğini Jason Moore'un yaptığı sinemada başrolleri ise yıldızı yeni parlayan oyuncular  Anna Kendrick, Brittany Snow ve Anna Camp paylaşıyor. Konusu Mickey Rapkin'in romanından alınan sinemanın senaryolaştırılması da Kay Cannon tarfından yapılmış.

IMDb: 7,1

Sene 1929. Yer, Chicago. Hapishanede bir ortaya gelen iki bayan. Biri kocasını öldürmüştür başkası ise erkek arkadaşının vefatına sebebiyet vermiştir. Kısa müddet sonra düştükleri bu mahkumiyet sürecinden kurtulmanın yollarını arayacaklardır. Bu emellerine ulaşmaları için tuttukları avukat ise, cinayet davaları üzerine yaptığı ünle bu çevrelerin en ünlü simalarından biri olacaktır.

IMDb: 7,1

Disney masalından beyaz perdeye uyarlanan sinemada, tüccar olan bir adam seyahati sırasında fırtınaya yakalanır. Ailesine dönüş yolunda gece konaklayacak bir yer ararken yakınlardaki bir şatoyu görür. Konut sahibi ortada görünmese de her şey konuğun rahatı için ayarlanmıştır. Gitmek üzereyken, gözü bir güle ilişir ve kızının kendisinden bir gül istediği aklına gelir. Gülü kopan adam şatonun sahibi olan canavarla yüz yüze gelir ve hayatına karşılık kızını canavara teslim etmek zorunda kalır. Tüccarın en küçük kızı olan Belle muahedeyi kabul ederek canavarın şatosuna yerleştiğinde hiç beklemediği bir aşkın kucağına atıldığından habersizdir.

IMDb: 7,0

Masallar her vakit gerçek olmaz ne yazık ki. Peri masalının göz kamaştıran hayal dünyasında keyifli mesut yaşayan makûs ruhlu kraliçe Giselle’i üzecektir. Hiçbir şey evvelki üzere değildir. Giselle, birdenbire sonsuza dek memnunluk kavramının ötesine savrulur. Yeni etrafında zorluklar ve berbatlıklar vardır. Bir kıssa kitabında hayat bulan romantizm, gerçek hayatta ne kadar kendini bulacak ne kadar tüm beyazları siyaha dönüştürecek bu kısmı meçhul. O yüzden sineması izlemek gerekli. Walt Disney Pictures’tan keyifli bir sinema.

IMDb: 6,6

Annie 1930'lu yıllarda, Bayan Hannigan isminde gaddar bir bayan tarafından yönetim edilen berbat bir yetimhanede yaşayan bir kız çocuğudur. Tek hayali yetimhaneden kaçıp, orayı terk etmektir.Yetimhanedeki başka çocuklar ortasından, Oliver Warbucks isimli varlıklı bir iş adamının malikanesinde birkaç gün geçirmek için seçilince dünyası bir anda değişir. Kısa müddette malikanedeki herkesin kalbini kazanan Annie, soğuk görünümlü Warbucks'ın gönlünü yumuşatır. Warbucks, Annie'nin kayıp ailesini bulmak için ona yardım etmeye karar verir; ortaya çıktıkları takdirde ödüllendirileceklerini ilan eder. Ama Bayan Hannigan ve makûs erkek kardeşi Rooster, mükafatı almak için ortaya çıkan aileyi kaçırmayı planlarlar.

IMDb: 6,6

Tracy Turnblad, fazla kilolu bir genç kızdır ve Corny Collins isimli gösterinin da müptelasıdır. Her gün okuldan çıkıp meskene gelerek arkadaşı ile birlikte bu gösterisi izlerler. Bu bir dans müsabakasıdır. Tracy’nin en büyük isteği bu dans müsabakasına katılmaktır ki sonunda bunu başarır. Hayali gerçek olmuştur. Artık Baltimore’da dayanılmaz bir müzik ve cümbüş vaktidir. Sinemanın oyuncu takımı da keyifli görünüyor. Tracy’nin annesi rolü John Travolta’nın, babası ise Christopher Walken. Tekrar uyarlama olarak perdeye gelen sinema son derece eğlenceli görünüyor.

IMDb: 6,5

Detroit, 1960’ların başı. Curtis Taylor, otomobil alım satımı yapan bir adam olarak büyük hayallerle müzik dünyasına atılır. Effie, Deena ve Lorrell, müziğe tutkulu ve bu alanda emek veren gençlerdir. Curtis, onlardaki cevheri bir yarış esnasında keşfeder. Vakit içinde kümeleri yol alırken içlerinden Deena, başkalarından farklı bir ilgi görür. Bu durum evvel bu kümedeki dostluk kavramını yok etmeye başlar gerisinde da kümenin varoluşundan çalar. Bir vakitler Broadway devlerinden olan müzikal Hayal Kızlar’ın beyaz perdedeki bu seyahatinin direktörü Bill Condon, sineması 'Siyahi Amerikalıların, 60'larda müzikte gösterdikleri inanılmaz muvaffakiyetin, günümüzde siyah kültürün, müzikte neredeyse çoğunluğu oluşturmasında tesiri olduğunun anlatıldığı hikaye' kelamları ile özetliyor.

IMDb: 6,4

Merly Streep'in en eğlenceli sinemalarından biri olan bir müzikal Mamma Mia. Sophie babasız büyümüş ve bunun hasretini çeken, hoş bir kızdır. Babasının kimliğini keşfetmeyi ümit eden Sophie Sheridan'ın hikayesi, ünlü pop kümesi ABBA'nın hit müzikleri eşliğinde anlatılır. Sophie Sheridan evlenecek yaşa gelmiştir. Nikahtan bir gün öncesinde annesi Donna'nın 20 yıl evvel ziyaret ettiği Yunan adalarında yaşadığı geçmişinden üç erkek birden getirir. Donna karda yürüyen ve izini belirli etmeyen bir çapkın bayandır aslında ve kızının gerçek babasının kim olduğunu bilmemektedir. Başrolünde 14 defa Oscar adaylığı elde eden ve iki defa Oscar kazanan efsanevi oyuncu Meryl Streep'in oynadığı Mamma Mia, İsveçli müzik kümesi ABBA'nın müziklerini temel alan tıpkı isimli Broadway müzikalinin sinema film uyarlaması. Sinemanın ismi de, kümenin 1975 yılında müzik listelerinin tepesine çıkan Mamma Mia isimli müziğinden alınmış.

IMDb: 5,9

Kırmızı Başlıklı Kız, Sindrella, Rapunzel üzere klasikleşmiş pek çok çocuk masalının farklı kahramanları, birebir sinemada hem de birebir ormanda buluşsalardı ne olurdu? Grimm Kardeşler'in yaratmış olduğu klasik karakterleri daha farklı bir stilde karşımıza çıkaran Sihirli Orman; masalların tonunu yansıtan görsel atmosferi, müzikal cinsiyle tıpkı potada eriterek beyaz perdeye taşıyor. Bir cadı tarafından lanetlenen bir fırıncı ve eşinin kıssasını, klasik masala bağlayan sinema, çocuk sahibi olmak isteyen çiftin, Sihirli Orman'ın derinliklerinde, cadının kendilerinden talep ettiği materyalleri temin etme maceralarını anlatıyor. Tabi bu süreçte Fırıncı'nın yolu Grimm masallarındaki baş karakterler ile kesişiyor.