Festival Bu Yıl Ayağınıza Geliyor: İstanbul Film Festivali’nden Çevirimiçi İzleyebileceğiniz 15 Film

Fassbinder’in klasikleşen 1980 imali TV dizisinin akabinde, Alfred Doblin’in birebir isimli romanının Berlinale’de Altın Ayı için yarışan yeni uyarlaması, 1929 yılı Weimar Cumhuriyeti’nin olaylarını günümüz Berlin’ine aktarıyor ve Gine-Bissau göçmeni bir genci Berlin’in hata dünyasında izliyor.

Sudanlı direktör Amjad Abu Alala’nın görsel lisanının olgunluğuyla şenliklerde çokça övgü alan birinci uzun metrajlı sineması bir kehanetin insanların bahtını nasıl etkileyebileceğini gösteriyor. Dünyadan izole, hayatın kendi inançları ve gelenekleri doğrultusunda sürdüğü bir Sudan köyünde geçen sinema, Venedik Sinema Festivali’nde En Yeterli Birinci Sinema, Amiens ve El Gouna Sinema Şenliklerinde En Yeterli Sinema mükafatlarını kazandı.

Siyah-beyaz eşsiz imgeleriyle öne çıkan Hizmetkârlar, Soğuk Savaş periyodunda Çekoslovakya’da geçiyor ve komünist rejimin işbirliğine zorladığı ilahiyat öğrencisi iki gencin çıkmazlarına odaklanıyor.

Fransız sinemasının tanınan oyuncu-yazar-yönetmenlerinden Fabienne Berthaud’nun yeni projesi, müzikolog ve şaman uzmanı Corine Sombrun’un kendi tecrübelerinden yola çıkarak yazdığı bir kitaba dayanıyor.

Arkasında bir çizgi roman olan bu hareketli gangster sineması, Napoli’nin hata dünyasını ihtimamla tasarlanmış estetize bir kara sinema atmosferinde anlatıyor. Sinemanın direktörü ise, sineması kendi çizgi romanından uyarlayan çizer İtalyan Igort. Başrolde ise Tony Servillo mükemmeller yaratıyor.

Almanya’dan yaz tatili için Türkiye’ye gelen, bayanın pilot, erkeğin müzisyen olduğu bir çiftin üç kişilik bir oyuna dönüşen maceralarını gözler önüne seren sinema bağlara ve kimliklere dair pek çok algımızı sarsıyor. Bir Vakitler Kızılderili Ülkesinde filmini 2018’de şenlikte izlediğimiz İlker Çatak’ın bu yeni sineması, Münih Sinema Festivali’nde En Yeterli Senaryo ve En Âlâ Erkek Oyuncu mükafatlarını kazandı.

Kolombiya sinemasının gelecek vadeden direktörlerinden Franco Lolli, Chicago Sinema Festivali’nde Yeni Direktörler Bölümü’nde En Güzel Sinema Mükafatı kazanan sinemasında tek başına çocuklarını yetiştirmeye çalışırken bir yandan hasta annesine vakit ayıran ve işyerindeki skandallarla gayret eden bir bayanın ömrüne bizi ortak ediyor.

Dünya sinemasının en değerli isimlerinden Jia Zhang-ke’nin belgeseli farklı nesillerden Çinli edebiyatçılarla yapılan röportajlar aracılığıyla hem bu müelliflere hem de ülkenin edebi kültürüne dair harika anekdotlar barındırıyor. Türkiye’de de çok sevilen Yu Hua üzere pek çok muharririn anlatıları şiirsel, eşsiz bir tecrübe ortaya çıkarırken günümüz Çin’inin özgün bir portresini çiziyor.

Şubat ayında Berlinale’de Altın Ayı için yarışan Kız Kardeşim’de Berlinli saygın tiyatro kumpanyası Schaubühne çıkışlı Nina Hoss, LarsEidinger ve Thomas Ostermeier rol alıyor.

Gerçek bir öyküden esinlenen ve Minsk, Trieste, Gijon, Hayfa üzere birçok şenlikte ödül kazanan, duru lisanı ve başrol oyuncusunun performansıyla dikkat çeken Lillian, ABD’den Rusya’ya yürüyerek geçmeye çabalayan bir genç bayanı izliyor.

Çocuk sahibi olmak isteyen üç bayanın kahramanı olduğu üç farklı kıssa anlatan ve gözalıcı imaj idaresiyle dikkat çeken Söğüt, Yağmurdan Önce ile tanıdığımız Manchevski’nin en düzgün sinemalarından biri olarak övülüyor.

Bu yıl Lübnan’ı Oscar yarışında temsil eden 1982 bizi ülke tarihindeki en büyük kırılmalardan birinin yaşandığı yıla götürüyor ve iki çocuğun gözünden toplumu gözlemliyor. Sinemanın başrollerinden birini Nadine Labaki üstleniyor. Sinema El Gouna, Montpellier, Toronto Sinema Şenliklerinde ödül kazandı.

Yönetmen Janna Ji Wonders, Berlinale’de Perspektif Bölümü’nde En Güzel Sinema mükafatını kazanan ve hem eleştirmenler hem de izleyicilerden büyük beğeni toplayan son belgeselinde ailesinin her biri kendi yolunu çizmiş bayanlarının kıssasını anlatıyor.

Jack London’ın en sevilen romanlarından Martin Eden’i Fransız Yeni Dalgası ve 1970’lerin Amerikan sinemasından esinlenerek 20. yüzyılın ortalarında Napoli’ye taşıyan sinema, sinemada en özgün ve başarılı edebiyat uyarlamalardan biri olarak Venedik’te En Yeterli Erkek Oyuncu, Toronto’da Platform Mükafatı, Sevilla’da En Uygun Sinema Mükafatı kazandı.

Berlin Sinema Festivali’nde dünya prömiyerini yapan Küçük Kız, bir çocuğun dilediği üzere olma isteğini, toplumun yansılarını ve ailesinin tüm fobik taarruzlara karşı dirayetli duruşunu tarafsız bir lisanla anlatıyor.