Phoebe Waller-Bridge’ın enfes kaleminden çıkan Fleabag dizisi yayınlanır yayınlanmaz büyük bir hayran kitlesine ulaştı. 4. duvarın yıkılması ve Flebag’ın bir rahiple olan imkansız aşkı üzere pek çok etkenin etrafında dolaşan Flebag hala en sevilen diziler ortasında. Pekala, Fleabag’i neden bu kadar çok seviyoruz?
2016-2019 yılları ortasında 12 kısım, 2 dönemlik bir dizi olarak hayatımıza giren Fleabag, Londra’nın göbeğinden biricik Phoebe Waller-Bridge’ımızın tek kişilik tiyatro oyunundan esinlendi.
Dizide ismi asla geçmeyen ve hepimizce Fleabag olarak bilinen bayan karakterin etrafında gelişen olayları anlatan bu trajikomik dizi, o kadar fazla beğenildi ki birtakım eleştirmenler bile bu diziyi ‘tüm vakitlerin en âlâ dizisi’ listesine koyuyor.
Peki, Fleabag’i neden bu kadar çok seviyoruz?
Öncelikle Fleabag en düzgün güldürü dizilerinden biri!
Fleabag sadece bir güldürü değil, kara mizahla dolu bir trajikomedi. Yani bu dizide tıpkı gerçek hayatta olduğu üzere hiçbir şey ‘mükemmel’ değil. Fleabag, sadakatsizlik ve insan güvensizlikleri üzere gerçek insan problemlerini ele alıyor, lakin bunları kurgusal bir ortamda gülünecek bir biçimde sunuyor. Yani ağlanacak halimize gülüyoruz sayesinde!
Fleabag’i öbür dizilerden ayıran en kıymetli şey 4. duvar denen kavramı yerle bir etmesi!
Phoebe Waller-Bridge’in karakteri Fleabag, diziyi izleyen herkesle direkt bağlantı kuruyor.
Fleabag bu tekniği şirin bir geçiş olarak kullanmaktan fazla baş kahramanın sırlarını ve nasıl hissettiği tasvir etmek için kusursuz bir formda kullanıyor. Zira bu mevzular hakkında kimseyle irtibat kuramadığı için aciz hissediyor.
Flebag, çok dürüst ve gerçekçi bir aşk öyküsünü bahis alıyor.
Fleabag katiyen bir aşk kıssasını anlatıyor, fakat masal cinsinde bir aşk kıssası değil.
Fleabag’daki aşk daha kaotik, karamsar ve telaşlı!
Waller-Bridge’in mükemmel senaryosu ve oyunculuğu sayesinde, Fleabag’daki bağlantılar gerçekçi hissettiriyor.
Bireyin kendisiyle olan bağlantısı, diğerlerine karşı davranışlarını ve diğerleriyle olan münasebetlerini değerli ölçüde tesirler. Fleabag, iki dönemi boyunca baş karakterin deneyimlediği bir şahsî gelişim seyahatinin öyküsünü anlatıyor.
Fleabag karakteri katiyen görüp görebileceğimiz en eşsiz karakterlerden biri!
Gerçek ismi asla açıklanmaz ve ‘Fleabag’ olarak anılır. Dizi, özünde kayıp bir ruhun kendini bulmasının kolay bir kıssasını anlatıyor.
Fleabag, bir güldürü dizisinde kaçınılan acı ve üzüntüyü en dürüst halde ortaya koyuyor.
Fleabag kendisine en yakın olan insanların kimilerini kaybeder ve bu kayıptan kendini sorumlu hisseder. Hissettiği suçluluk duygusu, suçluluğunu sindirememesi ve problemleriyle yüzleşememesiyle birleştiğinde Fleabag için daha çok sorun yaratır.
Fleabag başından sonuna kadar olağanüstü bir dizi!
Çok uzun dönemler süren ve büyük hayran kitlesine sahip olan birçok dizi, talep arttıkça mevzuyu uzatmaya ve en sonunda bir yere varamayarak o birinci başlardaki harikalığından uzaklaşmaya mahkum. Halbuki 2 dönem ve 12 kısım süren Fleabag, başından sonuna kadar mükemmel! Mevzuyu uzatmayan, izleyiciyi sıkmayan ve eksiksiz bir finalle olayı noktalayan Flebag ‘tüm vakitlerin en düzgün dizisi’ olmasın da kim olsun?
Var mısınız tekrardan izlemeye?
