Canlıların genleri, kalıtımın temel fizikî ve fonksiyonel ünitesidir; yani bizi biz yapan şeydir. Genlerin deneysel yollarla düzenlenmesi, bilim insanlarının hayli ilgisini çeken bir mevzudur. Son çalışmalarında bir küme bilim insanı, farelerin genleriyle oynayıp değişik sonuçlar elde etti. Biz de bu yazımızda bu bahisten bahsediyoruz.
Kaynak: https://futurism.com/neoscope/scienti…
San Diego merkezli biyoteknoloji teşebbüs firması Rejuvenate Bio, bilim topluluğunun muhtemelen hararetli incelemesini çekecek büyük bir savda bulunuyor.
Teknolojilerinin yaşlı farelerin ömürlerini değerli ölçüde uzatabildiğini söylüyorlar. MIT Technology Review’in bildirdiğine nazaran, şimdi hakem değerlendirmesinden geçmemiş makalede, şirketteki bilim insanlarının yaşlı farelerin bedenlerindeki genleri yine programlayan bir enjeksiyon kullanarak farelerin hayat müddetlerini tesirli bir halde ikiye katladığı yazıyor.
Şirket yaptığı testlerle, tedavi edilen farelerin ortalama olarak 18 hafta daha fazla yaşadığını buldu.
Kontrol kümesinde tedavi görmeyenler yalnızca dokuz hafta daha yaşayabildiler. Araştırmacılar, genleri değiştirilmiş farelerin genel olarak kabaca yüzde yedi daha uzun yaşadığını söylüyorlar. Tedavi, farelerin hücrelerini ekseriyetle erken evre embriyolarda bulunan ve genetik özelliklerini değiştiren çeşitli proteinlere maruz bırakarak çalışıyor. Japon biyolog Shinya Yamanaka buna emsal bir tekniği 2012 yılında geliştirerek bir Nobel Mükafatı kazanmıştı.
Ancak Rejuvenate Bio’nun keşifleri bilimsel bir atılım olarak kutlanmadan evvel, bu argümanların ayrıntılıca gözden geçirilmesi gerekecek.
Birincisi, canlıların genlerini bu formda tekrar programlamanın risklerini hâlâ tam olarak anlamış değiliz. MIT Tech’in işaret ettiği üzere, birtakım testlerin farelerde kansere neden olduğu çoktan kanıtlandı. Ve günün sonunda fareler, insanlara kıyasla küçücük ve kısa ömürlüdürler.
Ancak Rejuvenate Bio epeyce heyecanlı.
Rejuvenate Bio CEO’su Noah Davidson, MIT Tech’e ‘Bu güçlü bir teknoloji ve işte konseptin ispatı burada. Aslında yaşlı nüfusumuzda uygulayabileceğimiz bir şey olduğunu göstermek istedim’ diyor. Salk Enstitüsü tarafından yapılan evvelki deneyler, erken yaşlanma şartlarından muzdarip farelerin tedaviyi aldıktan sonra daha uzun yaşayabildiğini gösterdi. Lakin bu tedavi sağlıklı fareler için de işe yarıyor mu? Çeşitli kümeler tarafından yıllarca süren araştırmalara karşın, karşılık belirsizliğini koruyor. Lozan Üniversitesi’nden biyolog Alejandro Ocampo, ‘Farklı kümeler bu deneyi denedi ve datalar şu ana kadar olumlu olmadı’ diyor.
Rejuvenate Bio, tekniğinin daha farklı olduğunu savunuyor.
Yeniden programlama Davidson’un tez ettiği üzere, onu yalnızca farelerin değil, insanların da alabileceği tedavilere daha çok benzeyen gen terapisi kullanılarak yapılıyor. Şirket, hem evcil köpekler hem de kalp yetmezliği üzere belli tıbbi durumlardan muzdarip beşerler için misal tedaviler üzerinde çalışıyor.
Siz bu bahis hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım!
