Gaziantep’i Keşfediyoruz: Gaziantep’e Gittiğinizde Neler Alınmalı?

Gaziantep denilince akla gelen birinci 3 de yer alan Antep Fıstığı tescillenmiş eserlerden yalnızca bir tanesi. Doğal fiyatları yüksek olunca kilo kilo alınamıyor lakin en azından geldiğinizde tadabilirsiniz. Bakımı ve hasadının zorluğunu düşününce bu enfes lezzetin kıymetli olması şaşırtmıyor. Şayet sizde geldiğinizde Antep Fıstığı almak isterseniz ünlü Almacı Pazarından alabilirsiniz. Tabi bu pazara girdikten sonra burnunuza gelen mis üzere kokular yüzünden fıstık alayım derken pazarın tamamını satın alabilirsiniz, benden söylemesi.

Değerli bu el sanatının tam çıkış tarihi bilinmemekte. Evvelce bilhassa mutfak gereci olarak kullanılan bu eserler günümüzde çok çeşitli ve birçok alanda kullanılabilir hale getirildi. Bir çekiç ve bir çelik kalemler yapılan bakır eserlerin imali bazen aylarca sürebiliyor. Siz de Gaziantep’e gelmişken kendinize ve sevdiklerinize bakır siniler, sahanlık, cezve ve ismini sayamayacağım birçok eseri satın almak için Bakırcılar Çarşısına uğramayı unutmayın.

Yemeni denilince yahu alt tarafı pabuç diyeceksiniz lakin bu bildiniz pabuçlardan değil. Gaziantep’e mahsus yapılan ve dünyaya bile ihraç edilen bir eser. Hatta Brad Pitt’in başrolünde oynadığı Truva sinemasında oyuncuların giydiği bütün sandalet ve ayakkabıları Gaziantepli bir usta yaptı. Bahar ve yaz aylarında rahat bir halde giyebileceğiniz deri pabuçlarınız ayak sıhhatinizi koruyacak. Siz de geldiğinde bu pabuçlardan almak istiyorsanız Bakırcılar Çarşısı, Zincirli Bedesten ve civarında rahatlıkla bulabilirsiniz.

Ağızda dağılan tereyağı tadı ve Antep fıstığı ile (yazarken bile ağzım sulanıyor) damağınıza ve midenize bayram ettirecek baklavanın başşehri Gaziantep’te mide fesadı geçirebilirsiniz.  Yemeklerden sonra ya da evvel bile yenilen baklava yerinden midir has yağından mıdır bilinmez güya burada daha lezzetli. Antep Fıstığı ile pahalılık bakımından birebir mukadderatı yaşayan bu lezzeti geldiğinizde tatmak isterseniz tek bir isim veremem lakin her yerden bir lezzeti tadarak kendi rotanızı belirmenizi öneririm. (Yedikten sonra hepsi benim bebeklerim diyeceğinize eminim zira.)

Kutnu, Gaziantep’te yüzyıllardır üretilen uzunluğuna desenli ipekli bir kumaş tipidir. Okuyunca kolay gelse de aslında her bir rengin ve motifin kendine has bir manası bulunuyor. 60dan fazla renge sahip kutnu kumaşının asıl rengi sarıdır ki gördüğünüz ve dokunduğunuzda neden el emeği ve göz parıltısı olduğunu anlayacaksınız. Klasik bu kültür maalesef giderek yok oluyor ki umarım kaybolmaz. Şayet siz de Gaziantep’e geldiğiniz kutnu almak isterseniz Bakırcılar Çarşısı ve Gümrük Hanı’na uğramanız gerekiyor.

Dağ kekiği olarak da bilinen Zahter çocuk yaşlı fark etmeksizin Gaziantep’te içilen bir çay aslında. Hatta o kadar alışırsınız ki çay ile yarışabilir lezzet konusunda. Bilhassa sonbahar ve kış mevsiminde şifa olarak tüketilen zahter, aromalı tadı ve şifasıyla sizi kendine bağlayacak. Ayrıyeten yalnızca çay olarak değil ağız gargarası olarak da kullanabileceğiniz bu bitkiyi Almacı Pazarında rahatça bulabilirsiniz.

Fıstığın aşılanmamış hali olan Menengiç, kahve haliyle size birinci başta ağır gelebilir lakin aromatik kahve sevenler bu tadı çok sevecek. Yağlı yapısı ve aromasını sütle açarak içilebilir hale getirilerek içebileceğiniz Menengiç Kahvesi Gaziantep’in sevilen bir öteki eseri. Gaziantep’e geldiğinizde  Menengiç Kahvesi tatmak isterseniz Tahmis Kahvesinde içebilir, hatta oradan ve kahve içtiğiniz yerlerden satın alabilirsiniz.

Bayramdan evvel rezene, çörek otu, susam ve birçok baharat içeren özel bir kurabiye olan köy kahkesi Gaziantep’te ehemmiyeti bir yere sahip. E anladığınız üzere damak tadımıza düşkün olunca kurabiyemiz de bir o kadar özel oluyor. Tuzlu ve tatlı olarak yapılan kahkeye alışınca bünye daima istiyor ona nazaran. Kıssası de şu formda; 1900’lü yıllarda çocuklara oruç tutmayı sevdirmek için yapılan bu eserin kökeninin Suriye Halep olduğu bilinmekte. Tatmak ve satın almak isterseniz her sokakta kahkeci görmeniz mümkün.

Özellikle dekorasyon ve kullanılan çabucak hemen bütün eserlerde kullanılan Sedef Kakma Gaziantep’in bir öteki simgesidir. Aynadan rahleye, takı kutusundan bastona kadar birçok alanda kullanılan sedef ihtimamla tek tek el emeği ile yapılmasıyla bir o kadar da pahalı. Hatta üretilen eserler o kadar hoş oluyor ki biri görüp bende ister diye kimselere göstermeyebilirsiniz. Nereden biliyorsun diye sormayın biliyorum işte 😅. Gaziantep’e kadar gelmişken benimde sedef kakma bir eşyam olsun istiyorsanız Zincirli Bedesten, Bakırcılar çarşısı civarında birçok sedef ustasını ve eserlerini göreceksiniz.

Başlığı okur okumaz ya bu mu Gaziantep’te satılan şey diyebilirsiniz ki bu sizin daha evvel karpuz çekirdeği tatmadığınız manasına gelir. Çekirdek ailesinin benim gözümde en minnoşu olan karpuz çekirdeği nitekim bağımlılık yaratabiliyor. O minnacık çekirdekten çıkan çekirdek içi nasıl bu kadar lezzetli oluyor diye kendini sorgularken bir kâse bitmiş olabilir. Gaziantep’e geldiğinizde tatmak ve satın almak isterseniz Almacı Pazarında rahatlıkla bulabilirsiniz.

Keten tohumlu çerez olarak da bilinen nostaljik çerez bilhassa menengiç kahvesi yanında ikram ediliyor. İçinde kırık leblebi, kavrulmuş menengiç ve tekrar kavrulmuş olan keten tohumu ve beyaz leblebi bulunmaktadır. Kahve yanında değil dilerseniz çayın yanında da hoş gitmekte. Gaziantep’e geldiğinizde Kestirim Kahvesinden alabileceğiniz üzere Almacı Pazarından da temin edebilirsiniz.

Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde baharatların en başında gelen pul biber gerek sıcaklık gerekse biber cinsi bakımından değerli. Biber yeşil halindeyken yıkanıp tek tek iplere dizilen acı biber belli bir vakit sonunda düzgünce kızarıp kuruyunca özel makinelerde çekilir ve baharat olarak kullanıma uygun hale gelir. Kurutma evresi değil fakat çekilme basamağında ortaya çıkan acı toz ve koku bir müddet burnu ve gözleri kullanmamanıza sebep olabiliyor. Gaziantep’e kadar gelmişken pul biber almadan dönmem diyorsanız Almacı Pazarına kesinlikle uğrayın.

Gaziantep kuru dolmanın alâmetifarikası olan dolmalık patlıcan, biber ve öbür sebzeler el emeği bir eser aslında. Dolmalık patlıcan cinsi başka olup yalnızca dolma yapmak için ekilen ve yılın bir periyodunda toplanıp kurutulan bu eserleri yerken çekilen emeğe değiyor. Tek tek patlıcanların, biberlerin ve öbür sebzelerin kenarını yırtmadan neredeyse kâğıt inceliğinde oyulan bu eserleri satın almak için Almacı Pazarına uğramayı unutmayın.

Gaziantep yemeklerinin bilinen sırrı olan biber salçasını siz de mi seviyorsunuz? O vakit gerçek adrestesiniz. Acı ve tatlı kırmızıbiberler tek tek temizlenip yıkanıp çekilerek sinilere dökülen biber karışımının güneşin tesiriyle suyunu çeke çeke uzun uğraşlar sonucu ortaya çıkan bir eser aslında. Tadının bu kadar hoş olması tesadüf değil olağan ki… Siz de bu lezzeti seviyor ve almak istiyorsanız hazır Gaziantep’e gelmişken Almacı Pazarına gidip satın alabilirsiniz.